Olay TV'deki gizlenen gerçek ortaya çıktı. 180 gazeteci istifa ettirilip işe başlatılmıştı. 2 yıllık paramız var dediler herkesi neden işsiz bıraktılar!

Kurulmasından bir ay geçmeden kapanma kararı alan Olay TV ile ilgili tartışmalar sürüyor. Kanalın sahibi Cavit Çağların ortağı Hüseyin Köksal'ın da yeni frekans satın alma girişimlerinin sonuçsuz kaldığının açıklanmasıyla aralarında 7 yıllık tazminatını bile bırakıp kanala gelen gazetecilerin de bulunduğu çalışanlar yine ortada kaldı...

Reklam
Reklam

 

İş adamları Cavit Çağlar ve Hüseyin Köksal’ın kurduğu Olay TV bir ay geçmeden kapanma kararı almış, Çağlar kapanma gerekçesi olarak iktidardan yoğun baskı altında olduğunu göstermişti. Medya dünyasını sarsan bu gelişme sonrası işsiz kalan 180 gazeteciye ne olacağı merak konusuydu.

“2 YIL VERİLECEK PARAMIZ VAR” DENMİŞTİ

İş insanı Cavit Çağlar ile yolları ayrılan Olay TV Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hüseyin Köksal yeni kanal kurmak için frekans satın alımı ile ilgili yürüttüğü çalışmalardan ise sonuç alamadı. Toplantıya çağrılan çalışanlara kapanma ve tasfiye kararı iletildi. Oysa Köksal daha önce yaptığı açıklamada harcamaları karşılayacak sermayenin var olduğunu belirterek; “2 yıl verilecek paramız var” diyordu.

“YA DA YOLDA BIRAKACAĞIZ”

Yeniçağ’ın edindiği bilgiye göre kanalın Genel Yayın yönetmeni Süleyman Sarılar’ın kapanma kararı sonrası işsiz kalan gazetecilere ‘Ya yol bulacağız. Ya da yol açacağız’ demişti. Gelişmeler sonrası gazetecilerin kendi arasında bu sözlere ‘ya da yolda bırakacağız’ eklemesi yaptığı konuşuluyor. İşsiz kalan gazeteciler arasında 7 yıllık tazminatını bırakıp kanala gelenler bulunduğu belirtilirken tasfiye kararı sonrası çalışanlara ne olacağı yine belirsizliğini koruyor.

OLAY TV'DE GİZLENEN GERÇEK: FREKANS GERÇEKTEN BULUNAMADI MI?

Konuyla ilgili olarak Medyaradar’ın Keskin Kalem rumuzlu yazarı ise yeni frekans alımı ile ilgili şok iddialarda bulundu:

‘Olay TV olayında sır perdesini aralıyor: Frekans gerçekten bulunamadı mı?’ başlıklı yazı şöyle:

“Sevgili Keskin Kalem yoldaşları.
Medyada o kadar uzun süredir soluk alıyorum ki, her türlü zorluğu gördüm.
Maalesef medyanın kaymağını yiyip, gazetecilikten zengin olanlardan olamadım.
Uykusuzluk, açlık, işsizlik… Hep hayatımın parçasıydı.
O nedenle ne zaman bir gazeteci işsiz kalsa kalbim yanıyor.
Geçtiğimiz günlerde Olay TV’nin resmen kapanmasıyla, yüreğim yanmadı, dağlandı.
Bir değil, iki değil, üç değil… Tam 180 emekçi kardeşimiz işsiz kaldı.

Bu insanları bu işe kim soktu, neden ortada bıraktı, Ankara’nın baskısı tek sorumlu mu?
Kafamda deli sorular.

Arkasında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun olduğu iddiaları havada uçuşan bir kanala gelebilecek baskıyı öngörmüştür bu işe girişenler diye düşündük.

Ama görünen o ki, iskambil kartı gibi dağılacak bir iradeleri varmış. Maalesef bu iradesizliğin bedelini, işini gücünü bırakıp oraya giden, aylar sonra iş bulan gazeteciler ödedi.

Aslında sakız gibi uzatmaya gerek yok. Malum Cavit Çağlar’ın frekansını alıp gitmesiyle, kulislere yeni bir frekans arandığı, Halk TV ve KRT’yle satın alma için görüşüldüğü yansımıştı.

Ben de defalarca kaleme aldım:
Hükümet baskısı tek sorumlu deniliyor ama asıl mesele CHP içindeki hizipleşme dedim.
Bir grup İmamoğlu’nun medya patronu olmasını istemiyor dedim.
O nedenle KRT ve Halk TV olmaz dedim.
Dedim de dedim…

Sonuçta, Genel Yayın Yönetmeni Süleyman Sarılar 180 gazeteciyi toplayıp gözyaşları içinde kanalın tamamen kapandığını açıkladı, özür diledi.
Gerekçe olarak da frekans bulunamamasını gösterdi.
Şimdi Keskin Kalem açıklıyor!
O iş öyle değil!

Keskin kulaklarıma gelen bilgilere göre, Sarılar 3 hafta önce elinde 2 frekans olan ünlü bir işadamına ulaşmış.
İşadamı da, frekanslardan birini satmaya ikna olmuş.
Hatta iki hafta önce salı günü için bir randevu ayarlanmış.
Ama işadamının deyimiyle ondan sonra ne gitmişler, ne de aramışlar…
İşadamı Olay TV’nin güya frekanssızlık nedeniyle kapandığını bizim Medyaradar’da görmüş.
Kendi deyimiyle, ‘bu konuda sanki bir bilgi kirliliği var’ diyor.

‘Eğer Süleyman bey ve onun finansörü bir arayış içindeyse o kadar medya emekçisinin işsiz kalmasına vicdanım razı değil. Gelsinler ne tür fedakarlık yapmam gerekiyorsa yapayım. Ama devlet bize yol vermiyor demek sanırım işi ajite ediyor. Bu da durumu daha kötü bir şekle sokuyor,’ diyor.

O zaman Olay TV’nin ardındaki sermayeye soralım:

Neden bu frekansları almadınız?
Neden işinden, ekmeğinden olanlara bunu söylemediniz?
Hadi frekans bulamadınız gerçekten de neden bir web sitesiyle devam etmediniz?
Neden kanalı online mecraya taşımadınız?
Ankara’yı suçlamak kolay da, gerçekten neler oldu?
Umarım bir yanıt alırız…”